Kodak Tmax400 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kodak Tmax400 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mayıs 2016 Pazar

Teselli

Beşiktaş, 2015 (büyütmek için tıklayın)

"Fotograf makinası bir kayıt cihazından çok daha fazlasıdır. Bize başka bir dünyadan mesajların akışını sağlayan bir mecradır."
Orson Welles

Bu fotografı ve çok daha fazlasını birkaç arkadaşla yeni yayınladığımız ve ücretsiz dağıttımız Gözaltı'nda bulabilirsiniz. İlgileniyorsanız elinizi çabuk tutun çünkü hızla tükeniyor. Nerelerde bulabileceğinizi öğrenmek için: bir alttaki posta veya https://www.facebook.com/gozaltifanzin/.

Fotograf hakkında birkaç not:
Orson Welles'in yukarıdaki cümlesi bence önemli. Fotograf, görünenin ötesinde başka bir dünyadan bir şeyler fısıldıyor mu? Fısıldıyorsa bile ben duyabiliyor muyum? Benim duyduğumu başkası da duyabiliyor mu? Zor sorular...sübjektif mevzular.

Fısıltı duyabiliyorsam fotografı biraz büyükçe, çoğunlukla 30x40cm karta basıyorum. Bugün de öyle yaptım:

30x40cm Ilford Multigrade fiber karta baskı

Dostlar, uzatmıyorum, sabrınızı zorlamıyorum. Kitaplığınızda Gözaltı, fotografınızda fısıltı eksik olmasın...

20 Aralık 2015 Pazar

Split

Split, Hırvatistan, 2015 (büyütmek için tıklayın)

Beşyüz yıl önce ecdadın fetih için geldiği, İstanbul’dan en az bin kilometre uzaktaki bir coğrafya, Hırvatistan’ın Split bölgesi. Osmanlı ordusunun yaklaştığını öğrenen Split ve Trogir kentlerinin asilzadeleri civardaki köylüleri korumak amacıyla surlar ve kaleler inşa ederler. Bu tarihi kalelerin olduğu bölgeye bugün Kastela, yani kasteller/kaleler, deniyor. Bunlardan günümüze yedi tanesi kalmış ve Split’ten kuzeye doğru sahil boyunca sıralanıyorlar. Kastel Novi’deki bir pansiyonun penceresini sabahın ilk ışıkları ile beraber açınca karşıma bu manzara çıktı. Ufuktaki çukurlukta Split’in yapıları yükseliyor.

Bu sabah, genellikle savaş fotografçısı olarak anılan, ama bu sıfattan nefret eden Don McCullin hakkında beni derinden etkileyen olağanüstü bir belgesel izledim. Aşağıdaki 95 dakikalık filmi kaçırmamanızı öneririm.

26 Eylül 2015 Cumartesi

Ilford Multigrade Classic

Mochlos, Girit, 2015 (büyütmek için tıklayın)

Aralık 2013'teki bir basın ilanı ile Ilford yılların Multigrade kartının geliştirilmiş bir versiyonunu ürettiğini duyurmuştu. Geçen gün Multigrade Classic adlı bu yeni kartın Sirkeci'de stoklarda olduğunu duyunca ilk fırsatta gidip bir paket aldım. Tabii o heyecanla hemen karanlıkodaya attım kendimi. Ama ancak tek baskılık zamanım vardı, ben de bizim veledin yeni çektiğim bir portresini bastım. O fotograf fixerden çıkınca dostlar...Adana style öyle derin bir offf çektim ki! "Arkadaş, Ilford manyak bir kart üretmiş...bu siyahlar, bu kontrast...müthiş" dedim.

Tamam, heyecanımız biraz yatışsın; buna şimdi sakin sakin bakalım. Daha geniş bir zamanda buradaki zavallı ahtapot fotografını hem eski, hem de yeni karta bastım. Önce eski karta gözüme hoş görünen bir baskı yaptıktan sonra yeni kartta buna mümkün olduğu kadar yaklaşmaya çalıştım. 

Solda Multigrade IV, sağda Multigrade Classic (büyütmek için tıklayın)

Evvela Ilford'un dediklerine bakalım. Poz süresini kısalttık derler. Doğru, ben de poz süresinde yaklaşık %30'luk bir azalma görüyorum. Eh, iyi olmuş diyelim. Aynı kısalma kartın Warmtone versiyonunda olsa daha çok sevinirdim, çünkü o kartı bir stop daha fazla pozlamak gerekiyor ve bu da büyük baskılarda işi zorlaştırabiliyor.

Sonra Ilford der ki, yeni kart daha keskin. Bunu ilk okuduğumda "nasıl olur?" diye kalakalmıştım.  Şöyle söyleyeyim, üç gündür bu ahtapot fotograflarını karşılaştırıyorum, sonra başka bir negatiften daha baskılar yaptım (bir sonrakı yazının fotografları...kısmetse), iki gündür de onları karşılaştırıyorum, şu anda "yaa galiba yeni kart azucuuuk daha keskin gibi duruyor" noktasındayım. Hanıma bunu söylesem "psikolojik" der. Belki de öyledir. Yok, bir fark var hakkaten. Eski kartın üstünde çok hafif bir grilik varmış da, yeni kartta bu kalkmış gibi duruyor, o da mikro kontrastı yükselterek keskinlik hissini çok az arttırıyor. Pek bilimsel olmadı ama bizde bu kadar.

Bir de kontrasta bakalım. Eski karta ahtapotun baskısı 3.5 numara kontrast iken yeni kartta 3 numara kontrasta düştüm. Yani yeni kart yarım numara daha kontrastlı gibi duruyor. Bu aralığın dışındaki kontrast numaralarında durum nedir henüz bilmiyorum.

Her iki kartın yüzey karakteristikleri arasında bir fark göremedim:

Solda Multigrade IV, sağda Multigrade Classic (büyütmek için tıklayın)

Yeni kartın tonlamaya tepkisi konusunu henüz geniş çaplı inceleyemedim. Ilford'un iddiası yeni kartın tonlamaya karşı daha çok tepki gösterdiği. Ben şimdilik aşağıya bir adet sepia versiyon koydum. Selenyuma ise başka sefere bakacağız.

Burada eski-yeni karşılaştırmasından sapacağım. Sepia tonladığım yeni kart ile sepia tonladığım Ilford Warmtone Semi Matt (24K kodlu) kartlarını yan yana koydum:

Solda Multigrade Classic, sağda Multigrade Warmtone semi matt (büyütmek için tıklayın)

Kişisel zevk meselesi elbette, ama benim bu yarı mat karta karşı bir zaafım var. Nasıl söylesem? Parlak kart biraz da parlaklığıyla cezbetmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum bazen. Mat kart ise sadece içerik ve baskı kalitesiyle ayakta durmak zorunda...bunu seviyorum nedense.

Solda Multigrade Classic, sağda Multigrade Warmtone semi matt (büyütmek için tıklayın)
Netice itibariyle, eski kart üst düzey bir malzeme (idi). Yeni Classic versiyon çok az daha iyi gibi görünüyor, ama öyle uğrunda okyanusları aşmayı gerektirecek kadar da değil. Bakalım...zaman geçtikçe farklı izlenimlerim oluşursa onları da paylaşırım. 

Yalnız, yazının başında bahsettiğim o ilk fotograf nasıl öyle süper göründü gözüme; karttan mı, kafam mı iyiydi, başka bir şeyden mi, henüz anlayabilmiş değilim.

14 Ağustos 2015 Cuma

Uyku

İstanbul, 2015
(büyütmek için tıklayın)

Dışarıda onu bekleyen kabusa uyanmaktansa şeker gibi bir uykuyu tercih etti.

18 Ekim 2014 Cumartesi

Bolca Parmak

Karaköy, İstanbul - 2014
Geçen haftaki postamın devamı niteliğinde bir fotograf. Ağustos sıcağında kendilerini Haliç'e atan gençlerin keyfi yerinde.

Meraklısı için karanlıkoda:
Orta format Rolleiflex T makinada Kodak Tmax400 film kullandım. Bunu, Pompeiopolis yazısında bahsettiğim FX-15 film banyosunda yıkadım.


Negatiflerden gördüğünüz gibi geçen haftaki fotograf son kare, buradaki ise sondan bir önceki.

İstanbul'da hala sağda folda eski Forte kartlardan bulunabiliyor, hem de çok ucuza. Ben Sirkeci'den epey bir Forte BN4 ve FN4 topladım. BN4 soğuk tonlar, FN4 ise sıcak tonlar veriyor. FN4, Fortezo olarak da biliniyor. Bunlar o kadar güzel kartlar ki, bencillik edip burada hiç yazmamam, bu sırrı yaymamam lazım belki de! Tek "sorun", bu Forte'ler sabit kontrastlı, yani negatifin karta uygun kontrastta olmazı lazım. Ama o da bir kere tuttu mu, çok güzel baskılar çıkıyor.*

Bu baskıda BN4 kullandım. Normalde bu tür bir konu için daha sıcak bir kart kullanırım, ama soğuk kartı sonra hafifçe sepia tonlasam ne olur merakının bu seçimde etkisi var (bir önceki "Orta Parmak" baskısı FN4'e).

Önce küçük bir test şeridini en önemli yere yerleştirip 20 saniye pozladım...göz kararı bir poz her zamanki gibi; yani bakalım işin neredeyiz? Aşağıda en soldaki parça bu.


E biraz koyu olmuş ama "doğru" pozun çok da abartı uzağında değiliz. İki parça daha kestim 30x40cm karttan. Birini 17s, diğerini 14s pozladım (ortadaki ve sağdaki). 14s iyi gibi duruyor: gölgelerde yeterince detay var ve genel ton dağılımı da iyi. Ama bu kart kuruyunca nasıl olacak? Hani "dry-down effect" diyorlar ya...mesela FN4 çok fena koyulaşıyor kuruyunca. O yüzden test şeridini mikrodalgaya attım ve 30s kadar çevirip kuruttum.


Valla hayret! Kurumuşunun ıslaktan pek bi farkı yok gibi.

O zaman devam. 14s'de ful bir baskı yaptım ve aynı poz verilmiş daha küçük bir parça ile de sepia toner'i denedim. FN4'te olduğu gibi BN4'te de sepia'nın ağartma banyosu adeta bomba düşmüş etkisi yaratıyor, neredeyse anında ağarma başlıyor...ki ben normalden çok daha seyreltik bir ağartma banyosu hazırlıyorum. Aşağıda ful ıslak baskıyı ve 30 saniye ağarmadan sonra sepia tonerden geçmiş kart parçasını görebilirsiniz.


Sepia iyi güzel de, bu kadarı bana fazla. Karar verdim, ikinci baskının üstüne ağartmayı döktükten hemen sonra çıkartıp suya sokacağım. Neticede bu bile zor oldu ama sonuç benim zevkime göre daha iyi. Aşağıda hem hafifçe tonlanmış hem de tonlanmamış iki baskıyı - kenarları giyotinle düzgünce kesilmiş şekilde - görebilirsiniz.


* Kamu yararı için bir uyarıda bulunayım. Forte'nin PW14 denilen multigrade kartlarının piyasada kalan son paketlerinde sorun çıkma ihtimali var. Baskılar kuruduktan sonra beyazlarda morarmalar olabiliyor.