31 Ocak 2013 Perşembe

Nohutlu Pilav - Galata Köprüsü

Galata Köprüsü, 2013
Galata köprüsü İstanbul’da en çok fotograf çekilen yerdir diye tahmin ediyorum. Köprünün üstündeki yaşama kayıtsız kalmak çok zor (köprünün altını pek bilmem).

Soğuk ve yağmurlu bir Ocak akşamında köprüde fotograf çekiyorum. Artık gün ışığı iyice gitmiş, sokak aydınlatmasında poz süresi açık diyaframda 1/8, 1/4 civarlarına inmiş. Uzaktan nohutlu pilav satan tablacıyı gördüm, çok da göze batmadan bir süre etrafında dolandım. Hassas davranmak lazım, seyyar satıcılar fotograf çekimine karşı tepki gösterebiliyorlar. E bi milyon adam her gün benim fotografımı çekse ben de sinirlenirdim.

Meraklısı için teknik bir muhabbet:
35mm rangefinder tipi makinada 35mm sabit optik. Düşük enstantanelerde rangefinder ile çekim yapmak bariz bir şekilde daha rahat. Kodak Tmax400 filmi EI200’de pozlayıp 1+1 sulandırılmış ID-11’de 9 dakika yıkadım. Birçok kişi herhalde bu durumda daha makul enstantanelere çıkmak için filmi zorlardı. Huyum kurusun, dolu dolu negatif seviyorum ben, o yüzden filmi zorlamıyorum. İtiraf ediyorum ki birşeyler kaçırıyor olabilirim.


Önce nispeten küçük (15x23cm civarında) bir baskı yaptım. Genelde yöntemim bu, yani küçük bir baskı yapmak, onunla bir süre yaşamak, içime sinerse daha büyük (en az 30x40) boyutlara geçmek şeklinde.

Ana pozu belirlemek için kullandığım test şeritleri ve fiber karta küçük baskım sabitleme banyosundan yeni çıkmış halde:

Kart banyosu, ev yapımı ID-78 adındaki formül
Düz baskıda tablacı çok koyu çıktığı için tel ucundaki yuvarlak bir blu-tac parçasını ana pozun üçte biri kadarlık süre boyunca tablacı üstünde gezdirdim. Bunları göstermek lafla anlatmaktan çok daha kolay olduğu için “size özel” küçük bir video hazırladım J

Burada artık 30x40cm baskıya karar vermişim, ana pozu 24 saniye olarak belirlemişim (yine test şeritleriyle) ve pozun üçte biri – yani 8s – kadarlık süre boyunca maskeyi tablacı üstünde gezdiriyorum. Duyduğunuz ses her saniyede öten bir metronom sesidir. 




Daha beceriksiz günlerimde bu işi tablacıya göre kesilmiş bir maskeyle yapardım. Öylesi yine bir sonuç verirdi elbette ama böylesi bence çok daha iyi ve kolay. Üstüne üstlük ben bu şekilde ışığı ve ışığın karta düşüşünü, maskeleme ile ışığı ne kadar eksilttiğimi daha iyi hissediyorum.


30x40cm Ilford MGIV fiber kart son yıkamada

11 yorum:

  1. Omar, this little video is a brilliant idea.

    And a very nice print anyway.

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel anlatmışsınız. Siteniz oldukça aydınlatıcı tebrik ederim.

    YanıtlaSil
  3. One question Omar. The images on your prints show such a nice tone whereas the images at the start of the post are all neutral. So are these images scans of the print and you send them to b&w in post process?

    YanıtlaSil
  4. Rüdiger, the main photo at the start of a post is always a grayscale scan from the print. I decided to go grayscale with the main photo because every monitor I've seen renders colors slightly (in some cases vastly) different. On top of that, I found that the color output from my scanner rarely matches the actual tones of the print. I really do wish I could show in the main photo the actual hue of a print. Hopefully, the other color photos convey that.

    The main photos on your blog look like color scans, right? You seem to handle that very well indeed. I guess I need to give this a bit more thought and experimentation.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yes Omar, I do color scans of the print. And for me it is much harder to get the right tone from the digital photograph of the print compared to the scan. Maybe my scanner works just good with prints. I use an Epson 4990 which I bought years ago when I thought doing scanning medium format negatives and then work with them on the computer might be a good idea - well it was not. But I also have a scanner in our multi functional HP printer/scanner. I should give it a try and see if scanning with it gives different results.

      Sil
  5. fotoğraf harika. biraz beceriksiz, biraz da tembel olduğum için digital makinemle takılıyorum. ama başkalarının fotoğraflarına hayran kalmama engel değil :)). yeme içme ve gezi blogumuza beklerim.

    http://tuzvekarabiber.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler tuzvekarabiber. Sizin blog zaten süper. Arada sırada bakıyorum.

    YanıtlaSil
  7. Bu arada, sevgili tuzvekarabiber, işin içinde yemek olunca yorum yazıyorsunuz :) bir cunda fırın fotografında, şimdi de nohutlu pilavda. Pek bi düşkünüz yemeğe galiba :)

    YanıtlaSil
  8. Omar Bey, yüksek asa filmleri düşük asada çektiğinizde yıkama sürelerini nasıl belirliyorsunuz? test mi yapıyorsunuz ? digitaltruth.com sitesinde tmax400(200 asa)+ID11 verisini bulamadım.
    genelde filmler itilmesi amacıyla süreler bulunmakta. pek çoğumuzda bu şekilde yapıyoruz.

    YanıtlaSil
  9. Merhaba. Evet, test amaçlı birkaç makara filmi feda ediyorum. Aslında bununla ilgili ileride bir yazı düşünüyorum...çok önemli bir konu gerçekten.

    Digitaltruth vb yerlerdeki yıkama sürelerini sadece başlangıç noktası olarak almakta fayda var. Yani orada yazıyor diye öylesi kesin doğrudur algısına kapılmamalı.

    Filmleri itmeyi/zorlamayı ben şahsen pek önermem ama herkesin tarzı, ışık ölçüm metodu vs farklı tabii.

    Selamlar, saygılar

    YanıtlaSil