14 Kasım 2012 Çarşamba

Phnom Penh'de Sağanak

Phnom Penh, Kamboçya, 2006
Aylardan Haziran, yani Kamboçya’nın yağmur sezonunun başı. Öğleden sonra saat 3 gibi adeta dört bir yandan gelen bulutlar tepemizde birleşip kaynamaya başlıyor ve kısa sürede müthiş bir sağanak iniyor. Fotografta, ağaçların arkasında kalan Tonle Sap ve dev Mekong nehirleri sanki beyaz bir perdenin arkasında kalmış. Bir saçağın altına sığınmışım. Yağmuru heyecanla izlerken yolun karşısından çocuklar koşturmaya başlıyor.

Meraklısı için teknik bir muhabbet:
Geçen hafta bu kısmı kısa kesmiştim, bu hafta biraz uzun tutayım ve özellikle baskı sürecini daha detaylı anlatayım. Bunları ilgiyle okuyan var mı acaba?? J

Çekim için 35mm rangefinder tipi makinada 35mm sabit optik kullandım. Ilford Delta100 filmi EI100’de pozlayıp 1+1 sulandırılmış ID-11’de yıkadım.


5 sene evvel bu kareyi daha düşük kontrastta ve buradakinden biraz farklı bir şekilde basmıştım. Bundan daha iyisi olabilir diye düşünmüş olmalıyım ki geçenlerde negatifi tekrar çıkartıp sıfırdan, önceki baskıyla ilgili aldığımı notlara bakmadan bir daha basayım dedim.  Ansel Adams’ın müziği kullanarak yaptığı benzetmeye ben de katılıyorum. Negatif notalar gibiyse baskı da performans gibidir demiş ya, öyle gerçekten.  Yıllar geçtikçe ve karanlıkoda tecrübesi arttıkça performansın iyileşmiş olduğuna dair bir iyimserlikle eski negatiflere tekrar dönmek iyi sonuçlar verebiliyor.

Çok kaba bir düz baskı şuna benzedi:


Dikkati çocuklarda toplamak için o kısmı biraz açmaya karar verdim. Oval şekil verdiğim büyükçe bir blu-tac parçasını telin ucuna takarak (burada son fotograftaki gibi) ana pozun yaklaşık 1/3’ü boyunca aşağıda kırmızıyla gösterdiğim alanda gezdirdim. Blu-tac çocukların üstünde olduğunda orada azıcık daha oyalandım. Ardından da gökyüzüne biraz daha ton vermek için bir karton parçasını mavi hattan yukarıya doğru gezdirdim.


Kart , 24x30cm ebatlarında fiber tabanlı Ilford Multigrade. Kart banyosu ise Ilford ID-20 adında bir formül. Uzun yıllar Dektol veya Bromophen gibi hazır kart banyoları kullandım. Ama son zamanlarda kart banyomu bazı temel kimyasallar ile kendim hazırlamaya başladım. Hem daha tasarruflu oluyor hem de kimyasalların oranlarını değiştirerek farklı özellikleri olan banyolar elde edilebiliyor. Başka bir yazıyı bu konuya ayırmaya planlıyorum.

Hypo Clearing Agent’tan geçirildikten sonra baskılar arşivsel kart yıkama makinamda yıkanıyor J




6 yorum:

  1. Harika bir fotograf daha! Palmiyeler, yağmurdan kaçan insanlar ve ışık mükemmel uyum sağlamış..

    YanıtlaSil
  2. >Bunları ilgiyle okuyan var mı acaba??

    Siz ne diyorsunuz. Bir sonraki yazınızı özellikle teknik detayları görmeyi adeta ip ile çekiyorum. Sizin blogunuzu buldugum için çok mutluyum.

    Önce figürlerin boyutuna bakarak, objektifin 50mm civarı olduğunu tahmin etmiştim.
    35mm lens olduğuna göre çok da uzakta değilmişsiniz.

    Bir baskının farklı yorumları için düşüncelerinizde haklısınız. Ansel Adams da zaman, zaman eski negatiflerini ziyaret etmiş, farklı yorumlarla tekrar basmıştır. Buna bir örnek, "Hernandez üzerinde doğan Ay" fotoğrafı olabilir. Fotoğrafın çoğaltılabilir olması sebebi ile "biricik" olmamasını resim kadar değerli olmamasına sebep gösterenlere ben, daima agrandizörde el ile yapılan her baskının biricik olduğunu, istense bile iki ayrı baskının tıpa, tıp aynı olamayacağını söylerim.

    Paylaşımlarınız için çok teşekkürler. İlgiyle takip ediyorum.

    Alparslan

    YanıtlaSil
  3. Sağolasın Alparslan. Bir yorum almak iyi oluyor, insan boşluğa yazmadığını anlıyor.

    Dediğin gibi, Hernandez fotografı yorum konusunda iyi bir örnek. Bill Brandt'ın kariyeri de çarpıcı bir örnek bence. Uzun bir dönem yumuşak bir ton paletiyle basıyor, ama son yıllarında bundan vazgeçiyor ve imzası haline gelecek kontrast baskı stiline dönüyor. Majör retrospektif sergilerinde de hep bu son dönem baskıları gösteriliyor.

    YanıtlaSil
  4. Omar, fotograflarin sahane. Her defasinda ayni heyecan, ayni sasirma duygusu yasiyorum. Teknik konulardan hic anlamam, ama senin calismalarinda beni etkileyen cok sey var. Hayranlikla izliyorum, paylastigin icin tesekkurler.

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler Nevin. Aynı şeyi senin resimlerin için tekrar söylemek isterim. Resimlerini bir de orjinal boyutlarında görmek gerekirdi ama çok uzun yol ;)

    YanıtlaSil