Old Man of Storr, Isle of Skye, İskoçya |
Elliott Erwitt İskoçya'da
2002 senesinde ikinci el bir Hasselblad almıştım. İlk kez orta format deniyordum. Çok heyecanlıydım. Birkaç arkadaşla araba kiralayıp çıktığım İskoçya seyahatine sadece Hasselblad'ı getirmiştim. Geçenlerde yukarıdaki hoş videoyu izleyince o nefis yolculuğu ve pırıl pırıl İskoçya coğrafyasını tekrar hatırladım.
Fotograftaki oldukça meşhur kaya grubu İskoçya'nın kuzeybatısındaki Skye adasında yer alıyor.
***
Değerli dostlar, artık bu blogun son sayfalarına doğru yaklaşıyoruz. Gereksiz tekrarlara girmeden söyleyebileceğim şeyler iyice azaldı. Mutlaka hakkında yazmak istediğim en az bir mevzu daha var, ondan sonra da defteri kapatmak istiyorum. Ufaktan sinyalini vereyim de, damdan düşer gibi olmasın :)
Meraklısı için teknik birkaç not:
Hasselblad'da kullandığım film Ilford Delta 100 ama film banyosu için not almamışım. XTOL veya ID11 olduğunu sanıyorum.
İyi baskı bence hep nüanslarda saklı. "Olduğu kadar" anlayışını bir kenara bırakıp bu nüansların peşinden gitmek, bir seansta on farklı negatiften vasat baskılar yapmaya çalışmaktansa icabında tek bir negatifi iyice tanımaya çalışmak bana çok şey öğretti.
Bu fotografın "iyi" olabilmesi için bence kayalarda mutlaka yeterince detay ve kontrast olmalı. Yani karenin küçük bir bölgesindeki lokal yoğunluk ve detay çok önemli. Lakin kayalara göre uygun poz ve kontrastı bulduktan sonra tüm kareyi kapsayan bir baskı yapınca gökyüzü maalesef uçuyor.
Büyütmek için tıklayın |
Büyütmek için tıklayın |
Büyütmek için tıklayın |
Göğe bir tam stop ilave poz gözüme fazla geldi. Abartı dramatik bir gökten ziyade daha yumuşak bir izlenim peşindeydim. Göğe ilave pozu 3/4 stopa indirdim: ana poz 16s iken göğe hareketli bir karton yardımıyla 12s daha poz verdim. Biraz da sol ve sağ alt köşeleri toparladım. Aşağıda bu şekilde yaptığım iki baskıyı görebilirsiniz. İki fotograf için de geliştirme banyosu ev yapımı D72 formülüydü. Soldaki baskıyı ayrıca 1'e 9 sulandırılmış Kodak Rapid Selenium Toner'da 4 dakika kadar tonladım.
Büytümek için tıklayın |
Her hafta yeni bir posta umuduyla ve merakla birkaç kez tıkladığım bu blog'un kapanacak olması, haftaya hüzünle başlamama neden oldu. Ekranın bu tarafından oturup, bu blog için karanlık ve aydınlık odada ne kadar emek sarf edildiğini ancak tahmin edebiliriz. Üst düzey bir saygıyı hak eden bir emeğin varlığından bahsediyorum. Gönül bitmesin istiyor...
YanıtlaSilBu blogla karşılaşmasam çok şey eksik kalırdı benim için. Şu ana kadar ki paylaşım için çok çok teşekkür ederim. Teknik ve estetik beslenmenin ötesinde, iştah açıcıydı. Öykünüp yeni baskı yapmaya kalkışmak...
Yahya Kemal ile noktalayayım ben de:
Bir bitmeyecek zevk verirken beste
Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir.
Tekrar teşekkürler...
Yahya Kemal ne güzel demiş!
Silİşi tadında bırakmak istiyorum. Aman fotograf göstereyim kaygım zaten hiç olmadı. Birilerine ilham verebildiysem, siyah beyaz filmin tadını biraz hissettirebildiysem ve hatta belki de bir şeyler öğretebildiysem... o zaman bu blog amacına ulaşmış demektir.
Bu arada blogu silmeyeceğim. Sadece yeni eklemeler yapmayacağım. En azından şu anda bana öyle geliyor.
Bunca emeği görüp değer verdiğiniz için ayrıca teşekkürler.
Merhaba,
YanıtlaSilSonlandırma haberiniz oldukça üzücü. Tabi kitap düşüncesi yok ise. :)
Selamlar,
Merhaba,
SilKitap düşünce olarak var olmasına var da bu yönde herhangi bir araştırma, çaba vb henüz olmadı.
Selamlar