17 Ekim 2012 Çarşamba

Apollon Tapınağı - Didyma

Apollon Tapınağı, Didyma, 2012

Yolunuz Didim civarına düşerse, Apollon Tapınağı’na mutlaka birkaç saat ayırmanızı öneririm. Bu iki devasa sütunun ihtişamını ve yapıdaki taş işçiliğinin güzelliğini görünce antik Helen uygarlığına tekrar şapka çıkarttım. Tapınağı o kadar sevdim ki, iki ayrı günde farklı farklı saatlerde gelip fotograflar çektim. Bu fotograf son akşamdan; artık ana siteden çıkmışız, tellerin arasından son bir bakış atıyorum, güle güle diyorum.

 Deklanşöre basmak için bulutun o konuma gelmesini, sütun başı için bir arka fon oluşturmasını bekledim. Zaten fotografın heyecanı da bu değil mi? Vizörden bakıyorsunuz ve Henri Cartier-Bresson’un çok güzel ifade ettiği gibi “…no…no…no….oui!!” diyorsunuz.

Meraklısı için teknik muhabbetler:
40 yıllık SLR makinada (Nikon F2)  105mm optik ve sarı filtre. Kodak Tmax400 filmi EI200’de pozladım, 1+1 sulandırılmış Ilford ID-11’de 9 dakika yıkadım.


Normalde filmin greniyle bir derdim yoktur. Hele hele Tmax400 zaten son derece ince grenli. Ama bu karenin 30x40 baskılarını ilk yaptığımda nedense greni biraz sert buldum. Nasıl anlatsam? Sütun sanki daha bir form kazanmalıydı, öne çıkmalıydı, ve gren sanki bunu biraz engelliyormuş gibi geldi. Filmin grenini baskıda azıcık yumuşatmak istediğim zaman aşağıda gördüğünüz el yapımı bir difüzor kullanıyorum. Yıllar önce kalınca bir telden halka yapmış ve siyah naylon kadın çorabından kestiğim parçayı kenarlarından halkaya dikmiştim.


Bu müthiş icadı kullanmanın değişik yöntemleri var. Mesela bütün poz boyunca kullanırsanız fotografın siyahının beyazlara aktığı yumuşak ve difüz bir sonuç elde edersiniz. Kadın portrelerinde “çok kötü çıkmışım yaa” zılgıtını yememek için bu şekilde kullanılabilir!

Pozun sadece bir kısmında kullanarak daha ara sonuçlar elde ediliyor: mesela %50 difüzersiz ve geri kalanında difüzerli bir baskı netice itibariyle difüz görünmeyecek ama onun yerine grenin sertliği biraz kırılacak. Yanlış anlaşılmasın, gren flulaşmıyor, baktığınızda yine görünüyor ama fotografın bütününde gren izlenimi biraz azalıyor. Anlatması zor, ekrandan görmek ise imkansız… en iyisi denemek ve doğrudan baskının kendisinde görmek.

Burada uyguladığım yöntem bu ikincisi oldu. Yalnız önce difüzerin yarattığı ışık kaybını ölçmek gerekiyor. Benim durumda tam 1 stop’luk bir kayıp olduğunu daha önce belirlemiştim (yani, örneğin poz için 10s belirlediysem, ful difüzer kullanma durumunda 20s pozlamalıyım). Bu baskıda test şeritleri ile poz için 20 saniyede karar kıldım, süreyi ikiye böldüm, kartı 10s difüzersiz, 20s de difüzerli (1 stop kayıp nedeniyle) pozladım.

Efsanevi fotografçı W. Eugene Smith’in de benzer bir yöntem kullandığını biliyor muydunuz? Bahsettiğim gibi, grenin sertliğini kırmak için sık dokunmuş tellerden yapılma eleğe benzer bir şey kullanıyordu.

Fırından yeni çıkmış, 30x40cm ebatlarındaki mat yüzeyli Ilford Multigrade warmtone karta baskı:


Kodak Rapid Selenium Toner ile güçlü bir selenyum ton versem nasıl olur acaba dedim ve 1+9 sulandırma oranında yaklaşık 15 dakika ful tonladım. Solda tonerle patlıcan rengine dönmüş baskı, sağda ise tonlanmamış baskı:







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder