26 Temmuz 2013 Cuma

Saksılar

Eminönü, İstanbul, 2013
Garry Winogrand'ın güzel bir lafı var. Aslında bir sürü ilginç tespiti var da, şu söyledikleri bu fotografa cuk oturuyor: "Bir şeylerin olduğunu görüyorsun ve deklanşöre abanıyorsun. Eline ya gördüğün geçiyor ya da başka bir şey - ve hangisi daha iyiyse onu basıyorsun".*

Işık ve gölgenin oluşturduğu şekillerle önce arka fon ilgimi çekti. Önümden akıp geçen kalabalıkların içinde elinde bitkilerle yaklaşan adamı fark ettim ve kaşla göz arasında deklanşöre bastım. Sağdaki üçlünün dizilişindeki ritmi, kızın elindeki dondurmaya bakışını, arkadaki kadının ayağının havada duruşunu, ve soldaki adamın kareye girişinin fotografa ne kadar yaradığını akşam filmi yıkayıp astıktan sonra fark ettim.

Böyle tuhaf sürprizlere bayılıyorum.

* kendimce bugünkü sokak Türkçesine çevirdim. İngilizce orjinali: "You see something happening and you bang away at it. Either you get what you saw or you get something else--and whichever is better you print."

Meraklısı için birkaç teknik not:
Leica M6 makina ve 35mm optik. Kodak Tmax400 filmi üç hafta evvel bahsettiğim Spur HRX-3 New ile yıkadım.


Sağ üst köşeyi biraz koyulaştırmak haricinde baskı kolaydı da, biraz açık mı bassam yoksa daha koyusu mu acaba daha iyi oluyor derken farklı yoğunlukta birkaç baskı çıktı ortaya. İyi ki de diretmişim, çünkü seansın sonlarına doğru bastığım, tonları biraz daha derin olan versiyonu en çok sevdim. SPUR Straight Black kart banyosunda geliştirdiğim ve fixer'den taze çıkmış 30x40cm fotograf:

30x40cm Ilford Multigrade IV karta baskı - büyütmek için tıklayın

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Agrandizörde parallelik ayarları

Bastığınız fotografın bir tarafı hep hafif bulanık mı? Gren yapısı bir kenara doğru biraz flulaşıyor diye mi düşünüyorsunuz? Agrandizör optiğiniz iyiyse o zaman muhtemelen elinizdeki agrandizörde parallelik ayarı yapmadınız. 

Şu koca cihanda çok az agrandizörü kutusundan çıkartıp kurduğunuzda köşeden köşeye net baskı yapar, mutlaka kaba veya ince bir ayar yapmak gerekir. Bahsettiğim ayar da şudur: kart - optik - negatif düzlemi birbiriyle tam paralel olmalıdır. Eğer bu düzlemlerden biri - özellikle optik ve negatif düzlemi - diğerlerine paralel değilse baskının gren yapısı homojen olarak net olmaz ve bir taraf bulanık görünür. Bunun derecesi ayarın ne kadar bozuk olduğuna bağlı. Böyle çok fotograf gördüğüm için problemin yaygın olduğunu biliyorum. Bu yazıda işte bu kontrolü ve ayarı nasıl yapabileceğimize dair biraz el yordamı bir yöntem anlatmaya çalışacağım. 

Mesela benim Meopta agrandizörü sıfır almıştım. İnsanın gönlü tabi kurulunca herşey cillop gibi olsun istiyor. Ama baskılardaki hafif fluluklardan ve bir iki kontrolden sonra anladım ki bu alette ayar mayar hak getire, her düzlem ayrı yöne bakıyor. Paralellik kontrolü için lazerli cihazlar falan varmış; ben burada biraz daha ilkel bir cihazla, su terazisiyle ayarı anlatacağım.

Kartı veya marjörü koyduğumuz tabla ile ilk kontrole başlayabiliriz:


Yanlamasına ve diklemesine tabla yere paralel olacak şekilde tablanın altına destekler koyduktan sonra biraz daha meşakkatli kısım başlıyor. Sütun tablaya dik mi? Veya bendeki gibi eğik sütunlu bir agrandizörünüz varsa kafa genel olarak tablaya paralel mi? Her agrandizör farklı olduğu için su terazisini nasıl kullanacağınıza, nereye yaslayacağınıza dair sizin yaratıcılığınız burada önemli. Ben mesela sütün ayağı ile tabla arasına, sütunu biraz daha arkaya doğru kaldıracak şekilde, eski kredi kartlarından kestiğim ince parçalar sıkıştırdım.


Ardından objektif düzlemini kontrol edeceğiz. Su terazisini adam gibi yaslayabileceğimiz yüzeyler bulmak insana yine fenalık geçirtebilir. Benim cihazda ben bunu aşağıdaki fotograflardan görebileceğiniz şekilde her iki yönde de kontrol ettim.



Son olarak da negatif düzlemini kontrol etmek gerekiyor. Bu kısım da zorlayıcı, benim Meopta'da en azından. Uzun deneme-yanılmalardan sonra negatif şasesinin altına aşağıda görebileceğiniz gibi birkaç kat bant  yapıştırdım, böylece şasinin ön kısmını en fazla bir milimetre yükselttim. O kadarcık bir müdahale bile ciddi fark yaratabiliyor.


Bütün bu işlemler basit görünüyor ama benim birkaç saatimi aldı. Fakat dişinizi sıkıp bütün bu ayarları bir kez yaptınız mı, çekim ve baskı optiğiniz* iyiyse en uç köşelere kadar keskin (daha doğrusu greni keskin) fotograflar basabilmeniz gerekir.

Sizin bildiğiniz daha iyi yöntemler varsa mutlaka duymak isterim.

* Baskı optiğinizin kaliteli olmasını öneririm. Triplet denilen basit optikler genelde küçük boyutlu baskılar için kabul edilebilir sonuç verirken mesela 30x40cm baskılara çıktığınızda kenarlar bozulmaya başlar. Örneğin 50mm optikleri içinde Rodenstock Rogonar, Schneider Componar veya Nikon'un f/4.0 açıklıkta EL-Nikkor'unu önermem. Bunların yerine paraya kıyıp Schneider Componon, Rodenstock Rodagon, Nikon EL-Nikkor ama f/2.8 açıklıktaki versiyonu, veya bulabilirsiniz Minolta C.E. Rokkor çok daha iyi sonuç verir (yine 50mm optiklerden bahsediyorum).

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Beklemesini bilirdik!

Bergama, 1998

"Beklerdim. Beklerdik. Beklemesini bilirdik. Beklemek,…dilemeyi ve kıymet bilmeyi öğretirdi.

Ben, fotograf çekmeyi, çektiğim fotograflar o karanlık film rulosunun içinde beklerken öğrendim. Çektiğim fotografı hayal ederek fotografçı oldum.

Dilekler tutardım tam da istediğim gibi çıksın diye. Dileklerim tuttuğu için fotograf çekmeyi severdim.

Biz. Evet, sen ve ben, beklemeyi bilirdik!"

                                                                Fatih Pınar - Foto Muhabiri
                                                                Dijital Tahakküm adlı yazısından alıntıdır

Fatih Pınar bence günümüzün en iyi foto muhabirlerinden. Web sayfası çok zengin; uzun vakit geçirebilirsiniz.

Meraklısı için kısa birkaç not:
Siyah beyaz film kullanmaya ilk başladığım yıllardan, ilk makaraların birinden bir kare. Bu fotografta kullandığım çok hırpalanmış siyah bir Nikon FM2 almıştım o dönem Hayyam'dan. Üstünde de 55mm Micro-Nikkor vardı. O gün bugündür Nikon FM serisine karşı bir zaafım var. Kompakt, sağlam ve fotografçıyı aptal yerine koymayan bir makina.

Ilford HP5 kullanmışım ama film banyosunu not etmemişim. Ilford HC olma ihtimali çok yüksek.


Bu fotografı hep küçük basmıştım. Geçen gün bir tane de 30x40cm karta baskı yapmaya karar verdim:


6 Temmuz 2013 Cumartesi

"SPUR HRX-3 New" Film Banyosu - İlk İzlenimler

SPUR HRX-3 New - A ve B olmak üzere iki kimyasaldan oluşuyor
Analog fotografçı camiasında sıkça rastladığımız karamsarlığa aslında hiç gerek yok. Film, kart ve kimyasallarda hem büyük hem de niş üreticilerin ürünlerinde çeşit bol, kalite ise en üst seviyede. Bu niş üreticilerden birisi Alman SPUR (Speed Photographie + Ultrahigh Resolution) firması. SPUR öncelikle günümüzün yüksek teknoloji filmlerine göre optimize edilmiş geliştirme banyolarıyla biliniyor.

Bazı blog yazılarımın İngilizce çevirilerini The Online Darkroom'da yayınlayan Bruce Robbins birkaç ay önce bir iki SPUR ürünü denemek ister misin diye sorunca hayır diyemedim. Çünkü bu aralar ham kimyasallardan kendi geliştiricilerimi hazırladığım, farklı formülleri denediğim, birbirleriyle karşılaştırdığım bir dönemden geçiyorum. Bunların arasında high-tech bir ürün olsa fena olmaz diye düşündüm. İşte şimdi burada ilk izlenimlerimi aktaracağım SPUR HRX-3 New bu vesileyle elime geçti.

SPUR HRX-3 New, yukarıdaki fotograftan da görüleceği üzere, biri A, diğeri B olarak nitelendirilen iki 250ml'lik küçük plastik şişede geliyor. Sulandırma oranları çok yüksek. Mesela, birçok film için sulandırma oranlarının ve banyo sürelerinin verildiği kullanma kılavuzunda Kodak Tmax400 için 1+20 sulandırma oranı belirtilmiş. Yani 600ml geliştirme banyosu hazırlamak için bir şırıngayla A'dan 14ml, B'den 14ml çekip karıştırmak, üstüne bunu 600ml'ye tamamlayacak kadar su eklemek gerek. Hesaplarıma göre 2x250ml'lik kimyasalla en az 30 film yıkayabilirim. 5 litrelik ID-11'in 16 filme yettiğini düşündüğüm zaman bu epey yer kazancı demek. Gerçi benim için çok problem değil. Performansı iyi olsun, ben her kimyasala yer bulurum.

Daha ilk filmle beraber pussuz, tertemiz ve güzel negatifler elde edince bu geliştirme banyosunu gönül rahatlığıyla kullanabileceğimi anladım. 15.5x23.3cm'lik baskılardan tarama olan aşağıdaki fotografları HRX-3 New'u başka bir geliştiriciyle karşılaştırma kaygısı olmadan çektim. Gerçek hayat içinde, farklı durumlarda ve ışıkta nasıl sonuç verdiğiyle ilgili bir hissiyata ulaşmak istedim. Yaygın kullanılan ID-11/D76 geliştiricileri ile karşılaştırmalı bir testi, belki 40x50cm'lik baskılar içerecek şekilde, başka bir yazıya saklıyorum.

İlk fotograf Gezi olaylarının yaşandığı dönemden çatışmasız bir Pazar günü. Taksim meydanı hınca hınç dolu. Pert olmuş bir belediye otobüsü artık biraz "turistik" amaçlı kullanıma kaymış.

Taksim, Haziran 2013
Fotograf için 35mm rangefinder tipi makina ve üstünde 28mm optik kullandım.

Baskıya doğrudan bakmak kadar olmasa da detay ve gren hakkında belki biraz fikir verebilir diye kareden bir kesitin yüksek çözünürlüklü taramasını da paylaşayım:

Kesit - 1200 dpi tarama - büyütmek için tıklayın 

Kullanma kılavuzu Tmax400'ü EI320'de pozlayın diyor. Ben bu filmi birazcık daha iyi gölge detayı için hep EI200'de pozlamaya alıştım. Buradaki bütün fotograflar için de EI200 kullandım. Kılavuzda önerilen süreye ve ajitasyon yöntemine sadık kalınarak geliştirilmiş negatif tertemiz ve zengin detay içeriyor.

Negatif - büyütmek için tıklayın

Bu da 6x6 orta format TLR makina ile, çok sert ışıkta çekilmiş bir kare:

Eminönü, 2013

Orta formatta doğal olarak alabildiğine detay var:

Kesit - 1200 dpi tarama - büyütmek için tıklayın

Sert ve zor ışığa rağmen SPUR HRX-3 New ile geliştirilmiş negatifte hiç problem yok. Hem gölgeler hem de aydınlık alanlar düz baskıyla sorunsuz karta aktarılabildi.

Negatif

Son olarak da evde, kontrollü doğal ışıkta çektiğim, solmaya yüz tutmuş bir lalenin fotografı. Ömrümde iki lale fotografı çektim, ikisini de bu blog'a koydum. Gören çiçek fotografçısı diyecek...

35mm SLR makinada 105mm makro optik

Yine yüksek çözünürlükte taradığım bir kesit paylaşıyorum. Bu ebatlardaki bir baskıda aşağıdaki detaya inmek için artık büyüteç kullanmak gerekeceğini belirteyim.

Kesit - 1200 dpi tarama - büyütmek için tıklayın

Negatif, SPUR HRX-3 New'da alıştığım şekilde harika:

Negatif

Lalenin yapraklarının içten içe parlaması hoşuma gittiği için Ilford'un dokulu Multigrade Art300 kartına da bir baskı yapmadan duramadım:

Fixer'den yeni çıkmış 24x30cm Ilford MG Art 300 karta baskı - büyütmek için tıklayın
Kötü haberi sona sakladım. SPUR ürünleri maalesef şimdilik Türkiye'de bulunmuyor. Internet üstünden  (mesela www.fotoimpex.de) getirtmek gerekiyor. Genelde bizim gümrükte ne olacağını kestirmek zor ama doğrudan SPUR'un Almanya'dan gönderdiği bu paket sorunsuz geçti. Artık şans mıdır, başka bir şey midir, onu Zeus bilir. 

Şu anda SPUR şişelerini yarıladım. Diğer yarısı umarım yukarıdaki bahsettiğim karşılaştırmalı testi tamamlamaya yeter.