22 Ağustos 2012 Çarşamba

St. Ives - İngiltere


Fotograf kente dair hiç bir yapı göstermiyor ama bastığım nokta itibariyle burası St. Ives J

İngiltere’nin güneybatı ucundaki bu küçük ve şirin kasaba Atlantik’ten gelip Britanya’ya ulaşan hava kütlelerinin ilk durağı ve o yüzden ışığının güzelliğiyle meşhur. O kadar ki, Whistler gibi, Barbara Hepworth gibi birçok meşhur sanatçıyı kendine çekmiş ve onlara ilham kaynağı olmuş, evsahipliği yapmış. Hatta Londra’daki Tate Modern gelip buraya şube açmış.

Meraklısı için bazı teknik detaylar:

6x6 orta format SLR makine. 80mm optik. Ilford Delta400 filmi 1+1 sulandırılmış XTOL’de yıkadım.


Kağıt tabanlı Agfa Multicontrast’a (MCC 111) yaptığım baskıyı selenyum ile tonladım. Selenyum, kullanma şekline bağlı olarak değişik etkiler gösterebilir. Patlıcan moruna kayan renk değişimleri için de kullanabilirsiniz, hiçbir renk değişimi olmadan, sadece baskının ömrünü arttırıcı arşivsel özellikleri için de. Çoğunlukla siyahlardaki doygunluğu birazcık arttırmak için kullanılıyor.

Film/kart banyosu gibi temel kimyasalları makul güvenlik önlemleri ile kullandığımız zaman bir problem yaşanması ihtimali çok düşük. Deri ile temastan kaçınmak için kart banyosunda maşa, film banyosunda ise plastik eldiven kullanmak yeterli. Öte yandan güvenlik algısı kişiden kişiye değişiyor: kovaya kolunu sokarak Dektol kart banyosu hazırlayan bir Japon fotografçıyı (Daido Moriyama) Youtube’da hayretle izlemiştim J

Ama selenyum toner biraz farklı. Oldukça toksik, hatta kanserojen ve deriden absorbe edilebiliyor. Yoğun da amonyak kokuyor. O yüzden mutlaka eldiven kullanmalı, çok iyi havalandırılan bir ortamda bulunmaya dikkat edilmeli. Ben ne olur ne olmaz diye çocuğum olduktan sonra selenyum toner kullanmaz oldum. Çok da aramıyorum aslında.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder