17 Haziran 2014 Salı

Nart Ateşi

Babalı sahili, Kefken, 21 Mayıs 2010

Her yıl 21 Mayıs'ta Çerkesler 1864 sürgününü ve kıyımını anarlar. Çarlık Rusya'sının Kafkas'lardan zorla sürdüğü Çerkes halkları açlık, hastalık, sefalet şartlarında bindirildikleri teknelerle Karadeniz'e açılırlar. Büyük kayıplar vererek Türkiye sahillerine varırlar. Denize atmasınlar diye kucağındaki cansız bebeğine ninni söyleyip pışpışlayan annelerin hikayesi ise hala dilden dile dolaşır.

2010 yılında Kefken Babalı sahilinde yapılan hüzün dolu anma törenlerine Çerkes kökenli bir muhabir arkadaşımla gittik (web sayfası). Hava kararınca Nart Ateşi yakıldı ve koca sahili meşaleler aydınlattı. 

Fotograf tekniğiyle ilgili bir soruya - nasıl foto çekmeli falan gibi - ne cevap vermiş efsane muhabir Weegee? "f/8 ve orada ol" !

Meraklısı için karanlıkoda notları:

Zordu be dostlar, ne diyeyim? Bu kareyi ilk kez 4 sene önce basmıştım. Biraz daha iyisi çıkar mı, o meşale alevlerinden biraz daha detay gelir mi diye merak ediyordum hep. Olmadı. 2.5 saat sonunda pes ettim, alevlere has çok ekstra bir müdahale yapmadan bıraktım. Yaptığım denemelerin, harcadığım kartların yarısını bir leğene koyup fotoğrafını çektim. Sizinle de paylaşayım. Hep olmuş meyvayı gösterecek değiliz ya.

Büyütmek için tıklayın
Negatife bakarsanız sıkıntı sanırım daha iyi anlaşılır. Karenin altlarına doğru negatifin yapılanması epey zayıf iken meşale alevleri uçmuş…kurşun geçirmez dedikleri cinsten.


Elimde bir densitometre yok, ama benim tahminimi filmin karakteristik eğrisi üzerinde anlatmaya çalışayım. Aşağıda web’den bulduğum rastgele bir filmin kararma eğrisi var (her film için farklı). X ekseni filme düşen ışık miktarını, Y ekseni ise filmin tepkisini, yani kararmasını gösteriyor.


Gördüğünüz gibi, negatifte bir kararmanın başlaması için bir eşiği aşmak lazım öncelikle, aksi takdirde film tepki vermiyor (1 ile gösterilen nokta). Filmin hızını bu eşik belirliyor. Eşiği geçtikten sonra ışıkla orantılı bir kararma başlıyor. Hayatta her şey bir yere kadar tabii; sonsuz kararma olamayacağına göre bir noktadan sonra film artık tepki vermiyor. Burası da filmin omuz bölgesi (grafikte 4). 

Tahminimce gölge alanlar grafikte yeşil işaretlediğim kısımlardayken meşale alevleri kırmızı işaretli yerlerde. Bu bölgede ise artık ton ayrışması diye bir şey yok. Öyle olunca da siz baskıda istediğiniz kadar poz verin, alevler olsa olsa homojen bir griye dönüşüyor…c'est la vie. 

Aşağıda dört yıl evvel yaptığım baskıyı sağda, yenisini ise solda görebilirsiniz.

Büyütmek için tıklayın
Eski baskı 24x30 cm’lik fiber tabanlı Ilford Multigrade Warmtone karta. Yenisini ise, çok kasacağımı bildiğim için, daha hızlı ilerlemek adına Ilford Multigrade plastik (RC) karta yaptım. Yeni baskıda farklı olarak kartı flaşladım*, bu da özellikle arka planda daha iyi ayrışma sağladı. Öndeki figürlerin arasından bakarsanız görülebilir.

Karanlıkodada sıcak yüzünden yarı çıplak (hatta bazen “the full monty”) dolaştığımız günler de başladı valla. Klima mı taktırsam, ne yapsam bilemiyorum. O kadar konfor bana fazla gelebilir.

*Flaşlama için: link

1 Haziran 2014 Pazar

Şehit Mustafa Aydoğdu

Kadıköy, 2014
Bir önceki yazımda bahsettiğim vapur serisinden bir kare daha paylaşayım. Öğleden sonra iyice yatan güneşte Şehit Mustafa Aydoğdu vapuru ışığı yandan ala ala Kadıköy'e yaklaşıyor. Burundaki fenerden dönen çiftin doğru zamanda, doğru yerde, doğru bir şekilde görünmesi içinse ben içten içe dua ediyorum.

Ufak birkaç teknik not:
Epeydir hazır film banyosu almadım ve evde hazırladıklarımla elde ettiğim sonuçlardan gayet memnunum. Burada Tmax400'ü her zamanki gibi 200'de pozladım ve Ilford Microphen eşleniği olduğu yazılan ID-68 formülünde yıkadım.


Son zamanlarda yeni bir formül deniyorum ve şu ana kadar nefis negatifler çıkıyor ortaya. Biraz daha tecrübe edeyim de öyle yazayım bunun hakkında.

Vapur fotografını 30x40cm boyutlarındaki kağıt tabanlı Ilford Warmtone karta da bastım. Görüntünün ebatları olarak 20x30cm tercih ediyorum.

Baskı son yıkamada...büyütmek için tıklayın